kadehte şarap dilde şiir
içmeyi bilmeyen sevmeyi ne bilir
İçimden geldi söyledim. Ardına küfür eklemedim. Sözüm temiz kalsın istedim. Şaraptan şiirden tatmamışların kirlettiği hayatımızda en azından sitemkar cümlelerimize kir bulaşmasın dedim. Soğutulmuş kadehi elime aldım, ayyaş elinde sokakları dolaşan şarap şişesi gibi kafama diktim. Her yudumda nefeslenip şarabın nefis kokusunu içime çektim. Kadehin üçte birini mideme yolladıktan sonra az önceki fikrimi çöpe attım. Yavaştan sarhoş olmuştum; ama küfrümün hayatımızı kirletenlerin en masum anlarından daha temiz olduğu kanaatine varacak kadar bilinçliydim. Okkalı küfürler savurdum. Anasından girip yedi ceddinden çıktım. Efkarlanıp içmemişlere, sevdalanıp sevişmemişlere, en çok da aşık olmamışlara küfrettim. En çok onlar hak etti çünkü… En kötü onlardı çünkü…
Tanrı peygambere, Leyla Mecnun’a, bülbül güle aşık madem…