Aritmetik iyi zekâ pekiyi

2008’i geride bırakmışken on gün önce ‘bir yılda ne oldu ne bitti’ üzerine pek çok başarı hikâyesi seriliverdi önümüze. Sanat, siyaset, spor derken şöyle bir zihinleri tazeledik, derlemeleri okuyup izleyince. Bir eksik vardı yine de. En zekilerimizdi eksik olan. Hani şu düşündüren, düşündürdükçe beyni yoran; hatta bir noktadan sonra kafayı yedirten ve de doğru sonuca ulaşıldığında egoya tavan yaptıran zekâ sorularını çok da zorlanmadan çözen gençlerimiz… Onlar, geçtiğimiz ayın sonunda Türkiye Zekâ Vakfı’nın (TZV) düzenlediği 13. Zekâ Oyunları finalini zirvede tamamlayarak ‘Türkiye’nin en zekisi’ unvanını kazandılar. Madem ortada zekâ ve de çalışma kaynaklı bir başarı var, madem onlar bizim en zeki gençlerimiz, ‘2008’in başarı hikâyeleri’ başlıklı listeye eklemek yerine apayrı bir sayfa açtık bu üç gencimiz için. Sayfamızın zeki konukları ise 14 yaş altı kategorisinde birinci olan İzmit Özel Erkul İlköğretim Okulu öğrencisi Melih Mutlu, 14-21 yaş arasında zirveye çıkan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Mehmet Murat Sevim ve 21 yaş üstünde birinciliği göğüsleyen genç matematik öğretmeni Aziz Ateş. 6 bin kişi arasından sıyrılıp birincilik kürsüsüne çıkan Melih, Mehmet Murat ve Aziz’den zekâ sorularıyla haşır neşir olmanın okul derslerine, sınavlara; hatta sosyal hayat ve iş alanına ne gibi katkılar sağladığını dinledik. Vurguladıkları ilk husus şu oldu: “Hayatın hangi alanında olursa olsun problemleri aşmak için alternatif çözüm yolları üretebiliyorsunuz.” Tabii buna bir de sağladığı popülariteyi eklemek gerek. Tıpkı Özel Erkul İlköğretim Okulu’ndaki ana sınıfı öğrencilerinin Melih’i görünce birbirlerine ‘Aaa bak zekâlı çocuk!’ demesi gibi.

Türkiye’nin zekâ küpleri

Buyurun. Sizi Türkiye’nin en zeki insanlarıyla tanıştıralım. Geçtiğimiz ayın son haftasında Türkiye Zeka Vakfı (TZV) tarafından Ankara’da düzenlenen 13. Zeka Oyunları’nı birincilik kürsüsünde tamamlayan üç isim; Melih Mutlu, Mehmet Murat Sevim ve Aziz Ateş. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve ODTÜ işbirliğiyle yapılan finalde ‘Türkiye’nin en zeki insanı’ unvanını kazanan gençlerle başarılarını, zeka sorularıyla ilgilenmenin eğitimlerine, sosyal hayatlarına ve işlerine ne gibi katkılar sağladığını konuştuk.

14 yaş altı kategorisinde birinci olan İzmit Özel Erkul İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Melih Mutlu’nun zekâ sorularıyla serüveni iki yıl önce başlamış. Geçtiğimiz eğitim döneminin başında matematik öğretmeni Ertan Kaya, TZV’nin internet sitesinde yayınladığı soruları çözmesi için Melih’e vermiş. Soruları çözen Melih, cevapları vaktinde TZV’ye ulaştırmayınca finallere katılamamış. Bu yılın başında yine matematik öğretmeninin yönlendirmesiyle 10 eleme sorusunu çözmüş. Bu sefer cevapları vaktinde ulaştırmış TZV’ye. Soruların en az yedisini doğru cevaplayanların çağrıldığı yarı finale katılmaya hak kazanmış böylece. Aynı zamanda TÜBİTAK’ın düzenlediği matematik olimpiyatlarına hazırlanan Melih, hem bu aşamaları geçince hem de okul dersleri ve olimpiyat çalışmalarına katkı sağladığını görünce zekâ sorularına daha bir ilgi duymaya başlamış.

2 bin kişinin katıldığı yarı final için İstanbul’un yolunu tutmuş böylece. Bir önceki aşamada 10 soruyu yaklaşık bir ayda cevaplamaları gerekirken yarı finalde aynı miktardaki soru için 2 saat süre tanınmış Melih ve rakiplerine. Çözdüğü sorulardan aldığı 300 puanla finale katılmaya hak kazanmış, 14 yaş altı kategorisinde yarışan 15 rakibiyle birlikte. Bu arada rakipler arasında büyük bir çekişme olduğunu da belirtelim. Finale kalanların sıralandığı listenin başında bulunan yarışmacının puanı 400. Liste, dört 366, iki 333, dokuz da 300 puanlı yarışmacıyla sıralanmış. Finale kaldığını öğrenen Melih, başarının tadına varmaya o anda başladığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Finale kaldığımı öğrenince çok mutlu oldum. Çok uzun süre uğraşıp da soruyu doğru çözünce insan mutlu olur ya. Öyle bir mutluluk yaşadım işte.” Melih, Ankara’daki TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde yapılan finalin çok çekişmeli geçtiğini söylüyor. Hatta finalin yazılı 10 sorudan oluşan ilk aşamasını 332 puanlı rakibinin arkasında, 300 puanla tamamlamış. En yüksek puanı alan üç kişinin katıldığı sözlü finalde kendisi 27, 332 puanlı rakibi de 18 puan alınca yarışmayı birincilikle tamamlamış.

Melih Mutlu, bu başarısının ardından derslerindeki başarısı sayesinde tanındığı okulundaki popülerliğinin daha bir arttığını söylüyor. Bu başarısının okuldaki diğer öğrencilerin zekâ sorularına karşı ilgisini artırdığına da dikkat çekiyor. ‘Peki, okul dersleri, SBS, matematik olimpiyatları ve de zekâ yarışmaları derken sosyal hayat ne âlemde? Oyun oynamaya vaktin kalıyor mu?’ diye soruyoruz Melih’e. Cevabı şöyle: “Sosyal aktivitelere vakit ayırıyorum. Okuldan eve gidince iki üç saat çalışıyorum. Vakit kalıyor yani. Yapmam gerekeni yapıyorum sadece. Bilgisayar oyunu da oynuyorum, televizyon da izliyorum. Zaten okulda derslere bayağı bir vakit ayırıyoruz, çalışıyoruz. Vakit bulunca da maç yapıyoruz arkadaşlarla daha çok.”

‘Doğru ve hızlı karar verebilme yeteneği kazandırıyor’

13. Zekâ Oyunları’nın 14-21 yaş kategorisindeki birincisi aslında çok da yabancı bir isim değil aslında. O, ‘Dünyanın en zeki ikinci insanı’ dersek hatırlarsınız büyük ihtimalle. Geçtiğimiz yıl 27 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında Belarus’ta düzenlenen 17. Dünya Zeka Oyunları Şampiyonası’nı Alman Ulrich Voigt’in ardından ikincilikle tamamlamıştı. Bu arada Voigt’in son 9 şampiyonanın altısını birincilikle kapattığını söyleyelim hemen. Mehmet’in daha 20 yaşında olduğunu ve önümüzdeki şampiyonanın Türkiye’de yapılacağını göz önüne alırsak ‘Dünyanın en zeki insanı bir Türk’ haberlerinin ağızdan ağza dolaşacağı günler hiç de uzakta değil diyebiliriz. Mehmet Murat, TZV yarışmalarının gediklisi zaten. Son beş yıldır finallere katılıyor. Hatta bu beş yıl içerisinde üç birincilik, bir de ikinciliği var. Tabii bu yarışmanın onun için ayrı bir önemi var. Çünkü ona ‘Dünyanın en zeki ikinci insanı’ unvanını kazandıran süreç, TZV’nin Bilim ve Teknik dergisinde yayımlanan sorularıyla başlıyor. 2004’te İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nde okurken ilk kez katıldığı finallerde Türkiye 10.su olunca kendi deyimiyle gaza gelmiş.

Bu arada Dünya Zeka Oyunları Federasyonu’nun Türkiye temsilcisi olan Akıl Oyunları Dergisi’yle de tanışınca daha bir işin içine dalmış. Öyle ki Akıl Oyunları Dergisi’nin her yıl seçtiği Türk Beyin Takımı’na (TBT) son dört yıldır birincilikle giriyor. Zaten dünyanın en zeki insanı unvanını da TBT ile katıldığı şampiyonada elde etti. Şimdi hedefi, bu yıl Antalya’da düzenlenecek 18. Dünya Zekâ Oyunları Şampiyonası’nı birincilikle kapatarak ‘Dünyanın en zeki insanı’ unvanını kariyer listesine eklemek. Bu arada Mehmet Murat’ın altın madalyalı bir olimpiyatçı olduğunu da belirtelim hemen. TÜBİTAK tarafından düzenlenen Ulusal Matematik Olimpiyatları’nda altın madalya kazanabilen ender liselilerden. Bununla da bitmiyor tabii. Tabii bir de Uluslararası Matematik Olimpiyatları’ndan Türkiye’ye getirdiği gümüş madalyası var.

Zekâ soruları çözmenin farklı ve hızlı düşünebilme yeteneği kazandırdığına dikkat çekiyor. Özellikle okulda bu durumu gözlemlediğini söyleyen Mehmet Murat, “Arkadaşlarınız bir şey düşünürken siz farklı bir fikir öne sürebiliyorsunuz.” diyor. Zekâ sorularıyla ilgilenmeye başladığından beri hayatının çok değiştiğini ifade eden Mehmet Murat, şöyle konuşuyor: “İnsanlarla olan ilişkilerde de bir süre sonra kestirebilmeye başlıyorsunuz neler olacağını. Biraz empati gibi. En önemlisi de karar verme aşaması açısından doğru ve hızlı karar verme açısından çok önemli olduğunu söyleyebilirim.”

‘Saygınlık ve ilgi sağlıyor’

21 yaş üstü kategorinin birincisi ise matematik öğretmeni Aziz Ateş. 31 yaşındaki Aziz Ateş, 2000 yılı ODTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü mezunu. Ankara’da özel bir eğitim kurumunda çalışıyor. Zekâ sorularıyla üniversiteye başladığı yıllarda ilgilenmeye başlamış. 14 yıldır düzenli olarak zekâ oyunları çözüp hazırladığını dile getiren Aziz, “Soru çözmediğim günüm hiç olmadı. Kesinlikle alışkanlık yapıyor.” şeklinde konuşuyor. Bilim ve Teknik Dergisi’nde yayımlanan sorular, TZV yarışmalarının yanı sıra Akıl Oyunları ve Zekâ Oyunları dergilerindeki zekâ oyunlarıyla yeteneklerini artırmaya başlamış. Hatta Zeka Oyunları Dergisi’nde kendi hazırladığı soruları ve köşeleri yayınlamaya başlamış. 2006-2008 yılları arasında da TZV için zekâ oyunları uzmanı olarak çalışmış. Aziz, 1998 yılından itibaren katılabildiği tüm TZV yarışmalarında finalist olma başarısını göstermiş. 2003’te dördüncü, 2004’te ikinci olmuş. Bu başarılarına 2008 birinciliğini ekledi geçtiğimiz ay. 2007 yılı TBT üyesi olarak katıldığı Dünya Zekâ Oyunları Yarışması’nda dünya 43.lüğü var aynı zamanda Aziz’in. Bu başarılarına dünya çapında bulmaca hazırlama yarışması olan PDT’de elde ettiği 4.lük ve 7.liği de ekleyelim. Aziz, zekâ oyunlarının analitik düşünme becerilerini geliştirmesinin yanı sıra sosyal hayattaki düzen açısından faydalı olduğunu düşünüyor. İş hayatındaki etkileri açısından sunduğu faydayı ise ‘saygınlık ve ilgi’ olarak belirtiyor. Bir öğretmen olarak öğrenciler açısından zekâ sorularını yorumlamasını istediğimiz Aziz Ateş, şunları söylüyor: “Eğitimde, özellikle sayısal bilgi öğrenimi ve kullanımında, zekâ oyunlarının faydaları tartışılmaz bence. Sıklıkla öğrencilerime konuyla alakalı küçük zekâ oyunları soruyorum ve öğrencilerin dikkat ve becerilerini artırabiliyorum.” Aziz öğretmenin en büyük hedefi, matematik eğitimine zekâ oyunlarını katabilmek. Matematiği, bulmaca ve oyunlar kullanarak öğretmeye çalışan Aziz Ateş, bu amaçla şu günlerde 8. sınıflar için bir matematik kitabı yazmakla meşgul. Genç öğretmen, aynı zamanda okullarda zekâ oyunları seminerleri verdiğini belirtiyor.

(Soldan sağa): Aziz Ateş (31), Mehmet Murat Sevim (20), TZV Başkanı Emrehan Halıcı, Melih Mutlu (13) Birinciler, plaket ve 10 Cumhuriyet altınıyla ödüllendirildi.

Katılım için yaş ve mezuniyet şartı aranmıyor

Zeka oyunlarına katılım için yaş ve belirli bir mezuniyet şartı aranmıyor. 13. Türkiye Zeka Oyunları, daha önceki yılların aksine bu yıl ilk kez 14 yaş altı, 14-21 yaş arası ve 21 yaş üstü olmak üzere üç ayrı kategoride yapıldı. Oyunlara katılmak için adaylar öncelikle internet üzerinden yayınlanan 10 soruyu çözdü. Bu 10 sorudan en az yedisini doğru cevaplayanlar yarı finale kaldı. Bu aşamanın ardından 14 yaş altı kategorisinde 16, 14-21 yaş arasında 8, 21 yaş üstünde de 9 kişi finale kaldı. Final, yazılı ve sözlü olamak üzere iki aşamalı yapıldı. Yazılı sınavda, finalistlere her biri yüz puanlık 10 soru soruldu. Finalistler bu soruları yüz dakika içerisinde cevaplamaya çalıştı. Kendi kategorisinde ilk üçe girenler ikinci aşamaya katılma hakkı kazandı. İkinci aşama ise yarışmacılara 10 sorunun sorulduğu sözlü mülakattı. 21 yaş üstü kategorisinde üçüncülük iki kişi arasında paylaşıldığı için, bu kategoride dört kişiye sözlü sınavda yarışma hakkı tanındı. Bu bölümde sorulan soruların dördü, tüm kategorilerden yarışmacılara yöneltilen ortak sorulardı. Beş soru ise her kategoriye ayrı ayrı yöneltildi. Bu aşamada bir de her bir yarışmacının jüri üyelerinin kendilerine özel olarak sorduğu sorulara cevap verdiği bir bölüm vardı.

11.01.2009

ZAMAN GAZETESİ

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s